Atılganlık Nedir?
İletişim biçimlerinden biri olarak “Atılganlık”; “Başkalarının haklarını küçük görmeden ve zedelemeden kişinin kendi haklarını koruması, düşünce, duygu ve inanışlarını doğrudan, dürüst ve uygun yollarla ifade etmesi” olarak tanımlanmaktadır. Bunun olumsuz iki uç olan “saldırganlık” ve çekingenlik” kavramlarından farklı ve olumlu bir tanımlamayı içerdiği aşikârdır.
Bu noktada atılganlığın sıkça karıştırıldığı bir kavram olarak “saldırganlık” kavramının da tanımını yapmak yerinde olacaktır. Saldırgan olmak, kendini korumak adına, başkalarının haklarına zarar verecek biçimde davranmaktır. Saldırgan davranış, genelde cezalandırıcı, suçlayıcı ve aşırı talepkârdır.
Araştırmacılar ve teorisyenler atılganlığın farklı basamaklarından bahsederler. Temel atılganlık olarak tanımlanan atılganlık biçimi, inançların, duyguların ve düşüncelerin, basit ve net bir biçimde dile getirilmesidir. Genellikle, basitçe “Ben ……. istiyorum.” ya da “Ben …….. hissediyorum.” şeklinde cümleler kurabilmeyi tanımlar. Empatik atılganlık ise kendini bir başkasının yerine koyabilme, dünyaya onun gözüyle bakabilme olarak tanımlanabilir ve atılganlığın bu biçimi, etkileşimde olduğunuz kişiye karşı duyarlı olmaktır. Genellikle iki aşaması vardır: Birincisi, karşıdakinin içinde bulunduğu durumu ve duygularını anlamak; ikincisi ise, kendi hakkınızı da kollayan bir biçimde, bu anlayışı dile getirmektir.
Atılganlık;
Kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmek; Kariyer, ilişkiler, hayat tarzı, zaman programlama ile ilgili kararlar verebilme, sohbetler başlatma ve etkinlikler planlama, kendi düşüncesine güvenme, hedefler belirleme ve onlara ulaşmak için çaba gösterme, insanlardan yardım isteme ve sosyal etkinliklere katılma anlamına gelmektedir.
Endişe duymadan kendini savunmak; Hayır diyebilmeyi, zaman ve enerji ile ilgili sınırlar koymayı, eleştirilere, küçümsemelere ve öfke krizlerine tepki göstermeyi, bir fikri ifade etmeyi, desteklemeyi veya savunmayı kapsar.
Duyguları dürüstçe ve rahatlıkla ifade etmek; Karşı bir görüşü dile getirebilmek, öfkeyi dışa vurmak, arkadaşlık veya ilgi göstermek, korku veya endişeyi kabul etmek, kendiliğinden davranmak ve bütün bunların hepsini rahatça yapmak demektir.
Haklarını kullanmak ise; Bir vatandaş, bir tüketici, bir örgüt, okul ya da çalışma grubu üyesi veya sosyal olaylara görüş belirtmek için katılan bir katılımcı olarak değişiklik için uğraş vermek, kendinin ve başkalarının haklarına yapılan saldırılara tepki göstermektir.
Başkalarının haklarını çiğnememek; Yukarıdaki kişisel hedeflere başka insanların eleştirisine maruz kalmadan, onlara zarar vermeden, kontrol altına almadan ve korkutmadan ulaşmak anlamını taşımaktadır.
Atılganlığın hangi faktörlere bağlı olduğu, geliştirilip geliştirilemeyeceği araştırıldığında kişinin benlik saygısının bu özelliğin gelişiminde etkin faktörlerden biri olduğu ortaya konmaktadır. Benlik saygısı ve atılgan davranış, çocuk ve ergenlerde ve elbette yetişkinlerde yaşam deneyimleriyle, uygun sosyo kültürel ve çevresel öğelerle, kimi zaman da bireysel ya da grup terapisi teknikleriyle geliştirebilir bir özellik, tavır ve tutum bütünüdür.
Kaynakça:
Meral Çulha, Aynur Atlas Dereli. “Atılganlık Eğitimi Programı” Psikoloji Dergisi, Sayı 21, Cilt 6, 1987
Nilüfer Voltan, “Grupla Atılganlık Eğitiminin Bireylerin Atılganlık Düzeyine Etkisi”,(Hacettepe Üniversitesi Doktora Tezi, 1990)
Füsun Akkök, İlköğretimde Sosyal Becerilerin Geliştirilmesi (Anne-Baba El Kitabı), Ankara:M.E.B.Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, 1996
Albeti E. – Emmons M. Atılganlık Hakkınızı Kullanın , HYP Yay. 1998
Yaşaroğlu, N. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Düzenli Olarak Spor Yapan Öğrencilerle Yapmayanların Atılganlık Düzeylerinin Karşılaştırılması (Lisans Tezi) 2000
Diğer yazılarımızı okumanızı öneririz.
Çocuklukta Kurulan İlişkilerin Yetişkinlik Dönemine Etkisi
İlişkilerde Kendini Açmanın Önemi