BİR YAŞAM BİÇİMİ OLARAK DEPRESYON: DİSTİMİK BOZUKLUK
Günümüzde sağlık kuruluşlarına yapılan başvurular göz önüne alındığında, depresif bozuklukların oldukça sık görülen bir ruh sağlığı sorunu olduğu görülmektedir. Araştırmalar, depresif bozukluk tanısı alan bireylerin kronik depresif bozukluğa geçiş yapma olasılıklarının oldukça fazla olduğunu ortaya koymaktadır. Distimik bozukluk depresyondan farklı olarak kronik özellik kazanmıştır. Kişi uzun dönemler boyunca, günün büyük bir bölümünde kendini çökkün bir duygudurum içinde bulur.
Distimi ne gibi özellikler taşır?
· En az 2 yıl süresince devam etmesi gerekmektedir. Kişinin bu süre içerisinde kendini günün büyük bir bölümünde depresif olarak hissetmesi gerekmektedir.
· Aşırı uyku ya da uykusuzluk hali
· Dikkat kaybı
· Özgüven eksikliği
· Aşırı yemek yeme ya da iştahsızlık
· Kendini yorgun hissetme
· Karamsar bakış açısı ve umutsuzluk
Kişiler, depresyona göre semptomları daha hafif yaşamasına karşın şikayetleri uzun dönemler boyunca yaşamaktadır. Belirtilerin birikici yönde ilerlemesi distimik bozukluğun diğer depresif bozukluklardan daha ağır olmasına neden olmaktadır.
Distimik bozukluk herhangi bir yaşta başlayabilmektedir. Ancak distiminin kadınlarda erkeklere göre 2 kat daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir.
Risk Etmenleri nelerdir?
· Araştırmalara göre genetik faktörlere bağlı olarak distiminin görülme oranının daha yüksek olduğu söylenebilir.
· Bir diğer risk etmeni olarak da, geçmiş dönemde yaşanan travmatik anıların distimik bozuk-luğu yüksek oranda etkilediği söylenebilir.
· Kişiler arası ilişkilerde yaşanan güçlükler ve stres, depresif dönemlerin artmasına ve daha şiddetli geçirilmesine neden olmaktadır.
Tedavi Yöntemleri
Tedavi yöntemlerine geldiğimizde ise, var olan depresif belirtileri çözmek ve ilerde oluşabilecek sorunları önlemek ilk amaçlardan birisi olacaktır. Distimik bozuklukta uygulanan en etkin yöntem-lerden biri de bilişsel davranışçı terapidir. Bunun yanında terapiyle beraber antidepresan alımı da tedaviden alınan sonucu olumlu bir hale getirmektedir. Ergenlerde var olan distimi için ise daha farklı yollar izlenmelidir. Buna göre bireysel terapilerin ve ilaç tedavilerinin yanında, aile terapis-inin de yapılması gerekmektedir.
KAYNAKÇA
1- Cengiz, Y., Kutlar,T., Hacıoğlu M., Yaman M., (2004) Distimik Bozukluk: Gözden Ge-çirme. Düşünen Adam, 17(1):21-26
2- Demirarslan, P., Gökalp, P.G., Ögel, K.., Babaoğlu, A.N., (1999) Kronik Depresyonda Sosyodemografik ve Klinik Özellikler: iyileşen Majör Depresyon Olguları ile Karşılaş-tırma. Düşünen Adam, 12 (1): 4-11
3- Delibaş, D.H. (2012, 6 Şubat) Distimik Bozukluk. www.turkpsikiyatri.org
Diğer yazılarımızı okumanızı öneririz.
Çocuklukta Kurulan İlişkilerin Yetişkinlik Dönemine Etkisi
İlişkilerde Kendini Açmanın Önemi