BOŞANMA SÜRECİNİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Boşanma Sürecinin Çocuklar Üzerindeki Etkisi, boşanma yetişkinler için ne kadar zor bir süreç ise çocuklar için de bir o kadar kolay olmayan bir süreçtir. Boşanma çocuk hangi yaşta olursa olsun onun hayatında büyük bir değişiklik yaratır. Ebeveynler arasındaki sevgi kaybını gözlemliyor olmak, bir ebeveyn ile birlikte yaşarken diğer ebeveynin yokluğuna alışmak ve iki farklı ev arasında yeni bir düzene adapte olabilmek çocuk için zorlu yeni bir aile ortamı yaratır.
Çocuklar anne ve babalarının duygusal durumlarını gözlemleme ve rol model alma eğilimindedirler. Bu süreçte anne ve babalar duygusal ve fiziksel anlamda kendilerini iyi hissediyorlarsa, çocuklar da bu süreci daha iyi atlatacaktır. Bu sebeple ebeveynlerin öncelikle bu süreci kendilerinin iyi yönetmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, ebeveynlerinin boşanacağını öğrenen çocuklar aynı evde yaşamayı kaybedecekleri için üzgün, hala evli kalmalarını sağlayamayacakları için öfkeli, hayatının nasıl değişeceğini tam olarak bilemedikleri için korkmuş ve boşanmanın sebebinin kendisi olduğunu düşündüklerinde ise suçlu ve çaresiz hissedebilirler. Bu sebeple, çocukların bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatabilmeleri için ebeveynlere birçok sorumluluk düşer.
Boşanma Sürecinde Ebeveynin Sorumluluğu
İlk olarak ebeveynler boşanmaya karar verdiklerinde bu karardan kesinlikle emin olmalıdırlar. Anne baba emin olmadan boşanma kavramını çocuğun yanında sık sık dile getirdiklerinde bu çocuk için “Annem ve babam her kavga ettiğinde boşanacak mı?”, “Bundan sonra ne olacak?” veya “Benimle kim ilgilenecek?” sorularını akıllara getirir ki bu da çocuk için katlanılamaz bir ikilem ve büyük bir stres yaratır. Bu sebeple, ebeveynlerin iş birliği içinde kalarak ortak sağlıklı sınırlar belirlemesi, gerektiğinde de süreci daha iyi yönetebilmek için yardım almaları faydalı olacaktır. Bu süreçte birçok çocuk kendini güçsüz hisseder dolayısıyla çocuğu güçlendirmek için çocuğun pozitif kaynaklarını desteklemek, ihtiyaç duyduğu ilgi ve şefkati vermek ve onlara güvenli bir alan sağlamak gerekir.
Gelişim Basamaklarına Göre Çocukların Boşanma Sürecine Verdiği Tepkiler
Çocukların boşanma sürecinde yaşadıkları strese verdiği tepkiler her gelişim basamağında birbirinden farklıdır.
0-6 yaş dönemi çocuk için somut işlemler dönemi olduğu için “boşanma” gibi soyut bir kavramı anlayamazlar fakat etrafındaki üzüntü, öfke gibi duyguları çok iyi hissederler.
Bebeklik döneminde boşanmanın etkisi çocuklarda gelişimsel gerileme olarak gözlemlenebilir. Davranışlarında ciddi anlamda değişiklikler olabilir, uyku problemleri, iştah kaybı veya daha sık hastalanarak yaşadıkları stresi dışa vurabilirler.
Okul öncesi dönemde ise çocukların yaşadıkları bu duruma verdiği en büyük tepki “terkedilme korkusu” olarak karşımıza çıkar. “Bana ne olacak, bana kim bakacak” gibi sorular çocukların zihinlerini meşgul eder. Bu dönemdeki stres tepkileri ise, erken döneme ilişkin parmak emme, emekleme, alt ıslatma gibi bebeklikteki davranışlara geri dönmedir. Bazen de aşırı talepkar olma, ebeveynlerle inatlaşma, yalnız uyumak istememe davranışları gözlemlenebilir.
Okul çağı döneminde ise çocuklar ebeveynlerinin yeniden bir araya geleceğini hayal ederler. Bu dönemde duygularını ifade etmekten çok bastırmayı tercih edebilirler. Bu sebeple de duygu durumunda durgunluk ve üzüntü fark edilir. Bu yaş grubunda çocuklar ailedeki bu büyük değişimin sebebi olarak kendilerini sorumlu tutabilirler dolayısıyla bu durumda sosyal ilişkilerinde veya akademik anlamda derslerine odaklanmakta zorluk yaşamalarına sebep olur.
Ergenlik döneminde çocuğun boşanma sürecinde yaşadığı strese verdiği tepki genellikle “öfke patlamaları” şeklinde olabilir. Tartışmaların ortasında kalmak çocuğun öfkesini daha da arttırır ve davranış problemlerine sebep olabilir. Bu yaş grubundaki çoğu çocuk evden giden ebeveynin rolünü üstlenme eğiliminde olabilir, aileye bakan kişi rolüne bürünebilir.
Boşanma sürecinde çocuklar da görülen bir diğer durum ise “Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu”dur. Çocuğun bir ebeveyn tarafından hedefteki ebeveynini yok sayması için bilinçli bir şekilde yabancılaştırılması, korku ya da kaygı hissetmesi olarak ifade edilebilir. Ebeveynlerden biri çocuğunu diğer ebeveynden soğutmak, onunla ilgili çocuğa kötü sözler söylemek diğer ebeveyni ile olan ilişkisini sınırlamak, boşanmanın sebebinin diğer ebeveyn yüzünden olduğunu söylemek gibi birçok davranış şekliyle bu durum ortaya çıkabilir. Bu durumu yaşayan çocuk, bu tutumların olumsuz etkileriyle baş etmek zorunda kalabilir, bu da çocuğun çevresiyle olan ilişkilerinde yakınlık kurmada zorluk, kendini sosyal çevresinden soyutlama, akademik başarıda performans kaybı, ayrılık anksiyetesi, bağlanma problemleri ve bazen de panik bozukluk olarak karşımıza çıkabilir.
Yapılan araştırmalara göre, boşanmanın uzun vadedeki etkilerine bakıldığında, boşanmaya şahit olan çocukların yetişkin olduklarında daha fazla problem yaşadıkları hatta kendi evliliklerinde de büyük oranda boşanma gerçekleştiği bildirilmektedir. Bu sebeple, boşanma öncesinde veya sonrasında anne ve baba tutumları çocukların duygusal dünyasını büyük ölçüde etkilemektedir.
Boşanma Sürecinde Uygulanan Terapi Yöntemleri
Boşanma sürecini daha iyi yönetebilmek için ebeveynlerin hem kendileri hem de çocukları için terapi desteği alması büyük fayda sağlar. Özellikle küçük yaş grubu çocuklarda Theraplay, Oyun Terapisi, ergenlik dönemindeki çocuklarda ise Bilişsel Davranışçı Terapi, Sanat Terapisi ve EMDR gibi terapi yöntemleri boşanma sürecinde yaşanılan zorluklarla baş edebilmekte çocuklara ve ailelere destek sağlamaktadır.
KAYNAKÇA
- Banschick, M. (2017). Children&Divorce. Psychology Today.
- Erdoğan, E. (2020). Duygusal İstirmar-Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu: Velayet Suistimalleri. İslam Medeniyeti Dergisi, 6(46), 69-79.
- Öngider, N. (2013). Boşanmanın çocuk üzerindeki etkileri. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 5(2), 140-161.
- Pickhardt, C.E. (2011). The Impact of Divorce on Young Children and Adolescents. Psychology Today.
Diğer yazılarımızı okumanızı öneririz.
Ergenlikte Ani Ruh Hali Değişimleri