fbpx
Ebeveyn çatışmalarının çocuk psikolojisine etkisi

Ebeveyn çatışmalarının çocuk psikolojisine etkisi

Her insan farklı olduğu gibi, her çocuk da farklı olaylara birbirlerinden çok farklı tepkiler gösterebilir. Yıkıcı ebeveyn çatışmaları; anne-babanın oldukça sık ve yoğun şiddette çatışma yaşamaları anlamına gelmektedir.

Yıkıcı ebeveyn çatışmalarını çocuğun nasıl algıladığı ve bu çatışmalara çocukların verdiği tepkiler; çocuğun gelişimsel, bilişsel ve duygusal durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Küçük yaş grubu çocuklar, anne-babaları arasındaki çatışmayı gördükleriyle sınırlı bir şekilde değerlendirirken, büyük yaş grubu çocuklar bilişsel kapasitelerinin gelişmiş olması dolayısıyla anne-baba çatışmaları konusunda çok daha derinlemesine bir şekilde ve boşanma olasılığını çok daha fazla düşünmektedirler.

Anne-baba arasındaki çatışmaların çocuk psikolojisi üzerine etkileri neler?

Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre; anne-baba arasındaki çatışmalar arttıkça, çocuğun kendini bu çatışmalarının sebebi olarak görüp suçlama eğiliminin, gelecekle ilgili kaygılarının ve çocukta davranış problemlerinin görülme olasılığının arttığı gözlemlenmiştir. Bazı çocuklar anne-baba çatışmalarının uzlaşma ile sonuçlanmayacağını gördüklerinde, anne-babayı kurtarma ve sorunu kendileri çözme eğilimi içerisine girebilirler. Böyle durumlarda, “çocuk” rolünden çıkar ve üzerlerine almamaları gereken bir yükü almış olurlar.

Anne-babayı “kurtaramadığında” ise; yetersizlik, derin bir suçluluk ve kendine karşı büyük bir öfke hissetme ihtimali çok daha yüksektir. Aynı zamanda; kurban-kurtarıcı ve zorba üçgeni içerisine girebilir, bir süreden sonra ebeveynlerini zorba olarak görmeye başlayabilirler ve dolayısıyla ebeveynlerine karşı da öfke hissedebilirler. Çocuk ileriki yıllarda karşı cinse karşı güvensizlik duyabilir ve dolayısıyla mutlu bir eş ilişkisine sahip olma olasılığı düşebilir. Bu sebeple, işlevsel anne-baba tutumları çocuğun kurtarıcı role bürünmemesi ve suçluluk hissetmemesi için oldukça önemlidir.

Çocuklar anne-babalarının tutumlarını, aralarındaki ilişki problemlerini nasıl çözdüklerini ve kişilerarası iletişimlerini inceleyerek, anne-babalarında gördükleri davranışları sergilemeye başlarlar. Ebeveyn-çocuk, kardeş ve arkadaşlık ilişkilerinde, ebeveynlerin kendi aralarındaki ilişkiye benzer bir patern görülmektedir. Olumsuz tutumlar ve kronik çatışmalar, çocuğun sosyal ilişkilerde problem yaşamasına, uyum ve yıkıcı davranış problemleri gösterme olasılığının artmasına sebep olur.

Ortak karar alamayan, sınırlar konusunda çatışan veya aralarında iletişim eksikliği olan ebeveynler, çocuklarına sınır koyarken de zorluk çekecekler ve tutarsız ebeveyn tutumları sergileyeceklerdir. Bu durum da çocuğun sınır almada zorlanmasına ve dolayısıyla yıkıcı davranış problemlerinin ortaya çıkmasına veya halihazırda var olan davranış problemlerinin artmasına sebep olabilmektedir.

Yıkıcı davranış problemleri; ani ve şiddetli öfke patlamaları, saldırgan davranışlar olarak tanımlanmaktadır. Aynı zamanda yalan söyleme, okuldan veya evden kaçma, suça karışma, akran zorbalığı yapma, akademik başarıda düşüş, içe kapanma vs gibi durumlar da gözlemlenebilir. Tüm bunlar uzun bir süre psikoterapi ile tedavi edilmesi gereken ruhsal bir bozukluklardır.

Ebeveynler arasındaki çatışmalar kaçınılmazdır. Ancak burada çocuğumuzun iyiliği için dikkat etmemiz gereken noktaları da göz önünde bulundurmalıyız. Bu çatışmaları, yapıcı bir şekilde çözüme ulaştırmak için çabalamak veya çözüm o an için bulunamıyorsa bile çözümün her daim olduğuna dair çocuğa yapılacak açıklamalar başlıca yapmamız gerekenler arasındadır.

Anne-babalar mümkün olduğunca aralarındaki çatışmayı çocuğa yansıtmamaya ve çocuğun yanında bu tartışmaları yapmamaya çalışmalıdır. Ancak, bazen anne-babalar bazen aralarındaki çatışmayı çocuğa yansıtmamaya çalışsalar bile, çocuğun yaşı ne olursa olsun anne-babasının yüz ifadelerinden, mimiklerinden, duruşundan bile bu durumu hissedebilir ve anlayabilir. Bu nedenle, bazen yaşanılan çatışmaları çok kısa, detay vermeden ve çocuğun anlayabileceği bir şekilde açıklamakta fayda vardır. Bu çatışmaların onun suçu olmadığı ve anne-babanın bazen aralarında anlaşmazlık yaşayabileceği iletilmelidir.

Başlıca yapmamamız gerekenlerden biri ise, öteki ebeveyn ile ilgili çocuğa öfke ve olumsuzluk içeren herhangi bir söylemde bulunmamak ve çocuğu herhangi bir taraf tutmaya zorlamamaktır. Çocukta yıkıcı davranış problemleri gözlemleniyor ise, en kısa zamanda bir uzmandan yardım alınmalıdır.

Klinik Psikolog Işık Dilayla Elgin

KAYNAKÇA:
– Altınok, A., Özer, Ö., Set, Z. & Bayoğlu, F. (2017). Anne-Baba Çatışması: Türkiye’deki Çalışmalar Üzerine Bir Değerlendirme, Akademik Bakış Dergisi, 59.
– Güngören, D. (2011). Evlilik Çatışmasının Okul Öncesi Eğitim Kurumuna Devam Eden 5-6 Yaş Çocuklarının Sosyal Uyum ve Becerilerine Etkisi, T.C. Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji Anabilim Dalı Gelişim Psikolojisi, İstanbul (Danışman: Prof. Dr. Nermin Çelen)
– Güven, E. (2013). Çocuğun Davranış Sorunları ile Algıladığı Anne Baba Çatışması Arasındaki İlişkiler: Duygu Sosyalleştirmenin Aracı Rolü, T.C. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji (Uygulamalı) Anabilim Dalı, Ankara (Danışman: Prof. Dr. Gülsen Erden)

 

Randevu Al Hemen Ara
WhatsApp'tan bize yazın

Bu kapanacak 0 saniye