Bağlanma, günlük etkileşim içerisinde bakım verenlerin çocuğun ihtiyaçlarını fark edip giderebildiğinde gelişir. Temel bakım veren ve yeni doğan bebek arasındaki bağ genellikle yaşamın ilk yıllarında tamamlanır. Bu nedenle, bağlanmanın doğası ve kalitesi incelenirken, bireylerin yaşamlarının ilk yılları sorgulanır.
Bilim insanları yapılan araştırmalar sonucunda, bağlanmanın birkaç temel örüntüsünü ortaya çıkarmışlardır. Bu çalışmalarda, bilim insanları çocukları temel bakım verenlerinden bir süreliğine ayırmış ve bu çocukların temel bakım verenlerinden ayrılmadan önceki ve sonraki davranışlarını gözlemlemişlerdir. Bu çalışmanın sonucunda;
- Sağlıklı bağlanan çocuklar, temel bakım verenlerinden ayrıldıkları durumlarda kaygılanmış fakat bakım veren geri döndüğünde, çocukla göz teması kurup sarıldığında, çocuk sıcak bir şekilde bakım verenini karşılamış ve rahatlamıştır.
- Kaygılı bağlanan çocuklar, temel bakım vereninden ayrıldıklarında aşırı kaygılanmış ve temel bakım vereni geri dönse bile aynı şiddette kaygı belirtileri göstermeye devam etmiştir. Okula başlama ayrılık kaygısının ilkidir. Kaygılı bağlanan çocukların diğer süreçlerde de annelerine çoğu zaman yapışık bir şekilde oldukları, ayrılamadıkları ve okula başladıkları dönemde okul fobisi ve uyum problemleri gibi sorunlar gösterdikleri görülmüştür. Okula gitmek istemeyen çocuk evde oturmak istiyor ya da okulu sevmiyor değildir; annesinden ayrılmak istemiyordur! “Bu çocuklar annesine kötü bir şey olacağından korkarlar, rahatlama ve anksiyetesini yatıştırmak amacıyla evlerine kaçarlar. Daha da ötesi tüm yaşamları boyunca tüm ilişkileri için Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu gibi patolojiler geliştirebildiği gözlemlenmiştir.
- Kaçınmacı bağlanan çocuklar, temel bakım verenlerinden ayrıldıklarında, gayet sakin tepkiler vermişler ve bakım verenleri geri döndüğünde herhangi bir tepki göstermemişlerdir. Bu tipte annenin davranışları reddedici, öfkeli ve temastan kaçınan niteliktedir. Anne, bebeğin kendisine bağlanmasından rahatsızlık duyabilir ve onun bağımsız olmasını teşvik eder. Bu çocuklar okul öncesi dönemde kızgın, savunmacı ve diğer çocuklardan uzak çocuklar olarak tanımlanırlar.
- Kararsız/Dağınık bağlanan çocukların, annelerine davranışları gergindir. Anneler bebeğin sinyallerini yanlış değerlendirir ve bebek sık ağlar. Annelerine yakın dururlar buna rağmen korku duymaya devam ederler. Anneleri odadayken annelerinin yakınlığını ararlar ama aynı zamanda kızgın oldukları ve annelerini istemediklerine dair hareketlerde bulundukları, hatta annelerine vurarak ittikleri gözlemlenmiştir. Bu kategorideki bazı çocukların da aşırı pasif oldukları gözlemlenmiştir. Dağınık bağlanan çocuklar da kaygılı bağlanan çocuklar gibi okula başlama döneminde anneden ayrılmada zorluk ve okul fobisi geliştirme olasılığının olabileceği gözlemlenmiştir.
Güvenli/Sağlıklı Bağlanma Nasıl Geliştirilebilir?
Sağlıklı bağlanma, bakım verenin çocuğun ihtiyaçlarına duyarlı ve giderebildiğinde gerçekleştiği yapılan çalışmalarca bilinmektedir. Her ne kadar ebeveyn tutumları bağlanmanın güvenli veya güvensiz olduğunu belirleyen bir kanıt olsa da genetik eğilimler gibi diğer faktörler de ek bir rol oynayabilir. Eğer çocuğunuz bağlanma stillerinden kaçınmacı, güvensiz veya dağınık bağlanma belirtileri gösteriyorsa, mutlaka bir ruh sağlığı uzmanından yardım almalısınız.
Theraplay veya çocuk merkezli oyun terapisi gibi tekniklerle çocuğunuzla olan bağınızı güçlendirebilir ve çocuğunuzda herhangi travmatik bir deneyiminin çalışmasına fırsat sunabilirsiniz.