fbpx

Hangi Tip Bir Aşıksın?

Farklı teorilere göre aşkın tipleri

Yaygın inanışa göre AŞK edebiyatçıların, sanatçıların ve felsefecilerin en temel konularından biridir. Oysa sanılanın aksine aşk kavramı yıllardır psikoloji ve ilgili bilimlerin de yaygın araştırma konularından birini oluşturur. Aşk, üzerinde ortak bir tanıma varılamamış enden kavramlardan biridir. Çünkü aşkın tanımı kişiden kişiye, toplumdan topluma, geçmişten günümüze ve kültürden kültüre farklılık göstermektedir. Fakat en kaba tabiriyle aşk, yakınlığı barındıran, içsel bir yatırım yapmayı içeren, saygı, sevgi, güven ve tutku kavramları ile de beraber ele alınabilecek bir kavram olarak çerçevelendirilebilir.

Çeşitli araştırmacılar farklı aşk tiplerinden bahsederler. Yaygın olarak kullanılan ve uygulama alanında geçerliliği konusunda çoğunlukla hem fikir olunan aşk kategorilendirmelerinden birini yapan Lee, aşkı renkler üzerinden tanımlamaktadır. Lee, Yunanca sözcüklerle adlandırılan ve ilk 3’ünün birincil ve diğer 3’ünün ikincil olduğunu belirttiği 6 aşk biçimi “tutkulu aşk (Eros)”, “arkadaşça aşk (Storge)”, “oyun gibi aşk (Ludus)”, “sahiplenici aşk (Mania)”, “mantıklı aşk (Pragma)” ve “özgeci aşk (Agape)” tiplerini tanımlar. Bu aşk biçimlerini ise şöyle detaylandırmak mümkündür.

Tutkulu aşk (eros), güçlü bir fiziksel çekimle başlayan aşk tipidir. Bu tip aşk, sevecenlik, iletişimde açıklık, ilişkide güvende olma, tutku, ilişkiye güvenli bağlanma ile ilişkilidir.

Arkadaşça aşk (storge), ihtirasa değil benzerliğe, birbirini gözetmeye ve ilgileri paylaşmaya dayanan, arkadaşlığın ön planda olduğu, zamanla gelişen aşk biçimidir.

Oyun gibi aşk (ludus) ise aşkın oyun ya da keyifli bir yaşantı olarak algılandığı aşk biçimidir. Bu tip aşk, bağlayıcılığı düşük, eğlencesi ön planda, cinselliğin ve tutkunun önemli olduğu, yoğun duygusallıktan yoksun, kısa süreli ve çok eşliliğe açık bir ilişki türüdür.

Sahiplenici aşk (mania) ‘tutkulu aşk’ ve ‘oyun gibi aşk’ türlerinin biraraya gelmesiyle ortaya çıkmaktadır. Kıskançlık, güvensizlik ve sahipleniciliğin hakim olduğu bu aşk türünde yoğun duygular ön plandadır.

Mantıklı aşk (pragma), ‘arkadaşça aşk’ ve ‘oyun gibi aşk’ türlerinin bir bileşimidir. Birlikte olunacak kişinin, eğitim, meslek, aile gibi bazı özelliklerinin önemli olduğu, ilişkinin uyumuna ve devam edeceğine, olumlu bir gelecek sağlayabileceğine inanılan aşk türüdür.

‘Tutkulu aşk’ ve ‘Arkadaşça aşk’ın bir araya gelmesiyle ortaya çıkan Özgeci aşkta (agape) ise kişi aşkı bir görev gibi görür. Bu aşk türünde kişi karşıdakini kusurlarına rağmen sever; bağlayıcı ve destekleyiciyidir.

Yine Lee gibi aşka dair kategorilerden bahseden bir diğer araştırmacı da Sternberg ve onun Üçgen Aşk Kuramı’dır. Sternberg’e göre aşk, yakınlık, tutku ve bağlılık öğeleri olan bir kavramdır. Bu üç öğe, bir üçgenin üç açısındaki her bir noktaya denk gelmektedir. Bundan dolayı bu kuram “Üçgen Aşk Kuramı” olarak adlandırılmıştır.

Bu kurama göre ise yakınlık, tutku ve bağlanma öğelerinin farklı bileşimleri, sekiz ayrı aşk türünü ortaya çıkartır. Bunlar;

1. Beğenme/Hoşlanma (Yakınlık): Bu aşk türü, bir kişinin bir diğer kişiye kendini yakın hissetmesi, ona karşı bir sıcaklık beslemesi; ancak, o kişiye karşı belli bir tutku ya da uzun süreli bir bağlanma hissetmemesi olarak açıklanabilir.

2. Çılgınca aşk (Tutku): Bu tür aşk, “bir görüşte aşk” sınıfına girer. Kişinin gerçekte aşık olduğu kişiye değil de, kafasında hayal ettiği kişiye karşı aşkının bir saplantı haline dönüşmesidir. Kişinin aşk nesnesinden fiziksel ve zihinsel olarak uyarılması durumu söz konusudur. Çılgınca sevme davranışı, seven kişi tarafından çok kolay bir şekilde ortaya konulur. Doğru koşullar altında bu tip aşk hemen ortaya çıkar ve kişi, zihinsel ve fiziksel olarak aşk nesnesinden çok çabuk uyarılma özellikleri gösterir.

3. Boş aşk (Bağlanma): Bir kişinin bir başka kişiyi sevdiğine karar vermesi ve bu aşkı devam ettirmesi; ancak, ilişkinin yakınlık ve tutku barındırmaması sonucu boş aşk ortaya çıkar. Uzun yıllar süren, ancak doğal duygusal içeriklerin ve fiziksel çekimin zaman içinde yok olduğu ilişkiler bu tür aşka girer. Kültürden kültüre değişmekle birlikte, bu tür aşklar uzun ilişkilerin sonunda ya da başında olabilir.

4. Romantik aşk (Yakınlık+Tutku): Romantik aşk, beğenmenin yanı sıra, kişilerin birbirlerine karşı fiziksel ve zihinsel açıdan çekici gelmesi durumunda oluşur. Bu aşkın olması için, fiziksel ve duygusal olarak eşlerin birbirine karşı ilgi duyması gerekir. Bağlanma bu aşk türünde gerekli değildir.

5. Arkadaşça aşk (Yakınlık+Bağlanma): Bu tür aşk, uzun süren bir arkadaşlık ilişkisine benzer. Tutku unsuru ilişkide söz konusu değildir. Bir çok romantik aşk ilişkisi arkadaşça aşk ilişkisine dönüşebilir ve tutku ortadan kalkınca yerini yakınlık alır. Tutku, uzun zaman sonra ilişkide derinden hissedilen bağlılığa dönüşebilir. İnsanların arkadaşlığa dönüşen ilişkiler yaşama düşüncesine alışmaları kişiden kişiye değişir. Kimi insan bunu asla kabullenmezken, kimi insan da yaşamında romantizm olmadan yaşayamaz.

6. Aptalca aşk (Tutku+Bağlanma): Bu tür aşkta filmlerde olduğu gibi insanlar tanışıp, ardından kısa bir süre içinde evlenirler. Zaman içinde gelişen yakınlık unsuru göz ardı edilip, yalnızca tutkuya dayanarak bir bağlanma yaratılır. Aptalca aşk, stresin oluşmasına uygun bir ortam yaratır. Çünkü tutku ortadan kaybolduğunda ya da azaldığında geriye yalnızca bağlanma kalır. Ancak, bağlanma da zaman içinde gelişir ve derinlik kazanır. Bu tür aşkta, bireyler tutkuyu ilişkinin temeline yerleştirirler; ancak, tutku azaldığında hayal kırıklığına uğrarlar.

7. Mükemmel aşk (Yakınlık+Tutku+Bağlanma): Özellikle romantik ilişkilerde her insanın istediği aşk türüdür. Bu tür bir aşkı yaşamak zordur; ancak, bu tür bir aşkın devamlılığını sağlamak, onu yaşamaktan daha da zordur.

8. Aşksızlık: Bu tür aşkta üç unsurun hiçbiri bulunmamaktadır. Bu tür ilişki, bilinen ve yaşanılan kişilerarası ilişkilere iyi birer örnektir. Bu tür ilişkiler nedensel etkileşimleri içerir ve hatta bu tür ilişkide arkadaşlık bile söz konusu değildir. Bu ilişkiler zorunlu ilişkilerdir.

Kaynakça

  • Atak H., Taştan T., Romantik İlişkiler ve Aşk, Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 4 (4), 520-546, 2012

  • Özer B.U., Tezer E., Aşka İlişkin Tutum Biçimlerinin Olumsuz Duyguları Yordayıcılığı, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, Cilt 3, Sayı 30,

  • Açıkel M., Üniversite Öğrencilerinin Aşk Biçimleri ve Kişilik Özellikleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi, Hacettepe Üniversitesi Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 20

  • Hortaçsu N., İnsan İlişkileri, İmge Kitabevi, 1997

Randevu Al Hemen Ara
WhatsApp'tan bize yazın

Bu kapanacak 0 saniye