Günümüzde, her kesimden aile, çocuklarının eğitimine önem verme zorunluluğu hissetmektedir. Ancak zaman zaman çocukların sahip olduğu beceri ve yeteneklerini, okul ortamında yansıtamaması durumu söz konusu olmaktadır. Eğer çocuğun öğretmeni sık sık uyarıda bulunuyor, çocuk, çalışmasına rağmen beklenenin altında performans gösteriyor, derslere katılmak istemiyor, ödevlerini baştan savma yapıp ödev yapmada zorlanıyorsa dikkat edilmesi gereken sorunlar var demektir.
Her çocuk, başarı anlamında kendi içinde değerlendirilmelidir. Bir çocuk için başarı olarak kabul edilen, başka bir çocuk için başarısızlık olarak görülebilir. Bu konuda önemli olan nokta, her çocuğu bilişsel ve zihinsel gelişim düzeyine göre değerlendirmektir. Örneğin, değerlendirme yaparken, anne babanın beklentileri değil, çocuğun potansiyeli söz konusu olmalıdır.
Okul başarısını etkileyen faktörlere bakıldığında, çocuğun zeka düzeyi, ailenin tutumu, ev ve aile ortamı, okul ve öğretmenin rolü, okula uyum sorunu, okul korkusu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite, davranım sorunları, öğrenme bozukluğu, depresyon gibi durumlar, bazı bedensel hastalıkların neden olduğu uyum sorunları ya da çevresel nedenlere bağlı motivasyon eksikliği söz konusu olabilir.
Çocuğun kişilik gelişiminde olduğu kadar, okul başarısında da aile, en önemli etkenlerden biridir. Okul başarısızlığına karşı aileler, bazı hatalı tutumlara sahip olabilir. Ailelerin çocuğun derslerine ve okul durumuna karşı ilgisiz olması bunlardan biridir. Bu aileler, çocuğun derslerinde başarısız olmasına ya hiç tepki vermezler ya da aşırı tepki göstererek çocuğu cezalandırırlar. Başarısızlığın sebebi araştırılmadığı için bir çözüm de bulunamaz.
Diğer bir yanlış tutum da, bazı aileler için çocuğun başarısının her şey olmasıdır. Böyle ailelerin en önemli gündemi çocuğun dersleri, ödevleri, ders programları, planlamaları ve sınavdan aldığı notlardır. Bir dersten beklenenin altında alınan not, aile için yıkım gibidir, çünkü anne baba başarıya şartlanmışlardır. Bu durumda genellikle çocuk suçlanan taraf olur. Böylece çocuk, omuzlarında çok fazla yük hissederek, başaramama korkusuyla var olan potansiyelinin de altına düşme döngüsüne girebilir.
Bu gibi sebepler göz önünde bulundurulduğunda, çocuğun başarısı ve başarısızlığı karşısında anne babaların takınacağı tavrın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Anne babalar; çocuğun başarısı için akılcı çözüm yolları aramalı, çocuğun çabası takdir etmeli, sabırlı olmalı, başarısızlık sebebiyle çocuğu küçümsememelidir. Çocuklarla etkili iletişim kurabilmek, onların kapasitesinin, ilgilerinin, sorunlarının farkında olarak gerçekçi beklentiler içinde olmak, başka çocuklarla kıyaslamamak, huzurlu bir aile ortamı sunmak, çocukla ilgilenmek, sosyal desteklerle motivasyonunu beslemek, çocuğun yerine ödev ve sorumlulukları yerine getirmemek, bir çalışma saati belirlemek, çocuğa zamanını doğru kullanmayı benimsetmek, oyun, televizyon gibi konularda ölçülü olarak ona örnek olmak, okulla işbirliği içinde olmak, çocukların eğitim sürecine okul öncesinden itibaren özen göstermek önemlidir ve ailelere önerilmektedir. Bu bilgiler ışığında davranan ve uzmanlarla işbirliği yapan aileler, çocukların başarıya ulaşmasında yardımcı olabilirler.
Uzm. Klinik Psikolog Gökçehan Akoğuz
KAYNAKLAR
Büyükkaragöz, S. (1990) Okula Uyumsuzluk ve Başarısızlıkta Ailenin Rolü. Eğitim ve Bilim.
Dam, H. (2008) Öğrencinin Okul Başarısında Aile Faktörü. Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. c.7 sayı: 14. 75-99.
Öztürk, M. (2007) Anne, Baba ve Eğitimciler İçin Çocuk Psikiyatrisi. Uçurtma Yayınları. İstanbul.