Çocukların ölüme ilişkin soruları ve merakları, bu konu üzerine öğrenme isteklerini yansıtır.
Çocukların ölüme ilişkin somut ve doğru bilgilere ihtiyaçları vardır. Çocukların ölümü öğrenmelerinin iyi bir yolu, ölü hayvan ve bitkileri görmeleridir. Arada sırada ölü sinekleri, salyangozları, çiçekleri ve ağaçları gösterebilir veya çocuğunuzun bunları fark etmesini bekleyebilirsiniz. Çocuğunuz bir hayvanı gömdükten sonra toprağı yeniden kazıp hayvana bakmak isterse şaşırmayın! Bu onun ölüme ve bedenin çözülmesine ilişkin önemli bilgileri edinme yöntemidir.
Bazı çocuklar ölüme ilişkin yanlış fikirler edinirler ve bunların düzeltilmesi gerekir. Yaygın düşüncelerden biri de ölü insanların canlarının yandığıdır. Çocukların insanlar öldüğünde acı çekmediklerini bilmeleri gerekir.
Düzeltilmesi gereken bir başka yanlış da ölüm ile uykunun karıştırılmasıdır. Ölüm ile uyku arasındaki farkın netleştirilmesi çok önemlidir. Çocuğunuza köpeğin öldürüldüğünü, bunun nasıl ve niçin yapıldığını açık açık anlatmak, “Köpeğin acı çekmemesi için uyutulduğunu” söylemekten çok daha iyi iyidir. Aksi takdirde köpek gibi bir daha uyanamayacağını düşünen çocuk, uyumaktan korkabilir.
Bir yakının ölümünde yapılacak en doğru şey çocuğa net bilgi vermektir. Dedesinin “cennete gittiğini” söylemek, çocuğun olanları anlamasına yardımcı olmaz. Çocuğun dedesinin öldüğünü ve bundan sonra olmayacağını bilmesi gerekir.
Dini açıklamalar yapılırken, çocuğun bunları kolayca çarpıtabileceği ve dinle hiçbir ilgisi olmayan korkutucu kavramlara dönüştürebileceği göz ardı edilmemelidir.
Bir çocuğun ebeveynine yönelttiği “Sen ölecek misin?” sorusu, reddedilme veya terk edilme korkusunu yansıtabilir. Bu soruyu, “Ben ve baban sağlıklıyız, düzenli olarak doktorlara gidiyoruz, sağlığımıza dikkat ediyoruz. Hep birlikte uzun yıllar yaşayacağız.” diye yanıtlamak iyi bir çözüm olabilir.