Beslenme, en temel ihtiyaçlarımızdan biridir. Yeme bozukluğu ise, bireylerdeki beslenmenin ciddi anlamda bozulduğu patolojik bir durumdur.
Sağlıklı bir yaşam sürdürülebilmesi için, beslenme alışkanlıklarının düzenli olması gerekmektedir. Yeme bozukluğu, çocukluk çağında görülebildiği gibi, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde de ortaya çıkabilmektedir.
En sık rastlanan yeme bozuklukları; Anoreksiya Nervoza, Bulimia Nervoza ve Tıkınırcasına Yeme Bozukluğudur.
Yeme bozukluğu türevleri tedavi edilmediği taktirde, bireyi hayati tehlike içerisine sokabilecek bir bozukluktur.
Yeme bozukluklarının gelişiminde genetik, gelişimsel ve çevresel faktörler etkilidir. Bu çevresel faktörlerden en önemli ve ergenler üzerinde etkili olanı ise, ebeveyn tutumlarıdır. Ebeveynlerin tutum ve davranışları gençlerin kişilik özelliklerini ve yeme örüntülerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Yapılan çalışmaların sonucuna göre, ilgisiz ebeveyn veya aşırı korumacı/otoriter ebeveyn tutumunun gençlerde, Yeme bozukluğunun gelişmesine sebep olabileceği bulunmuştur. Bu araştırmalarda katılımcı olarak yer alan gençlerin ebeveynlerini; katı, otoriter veya ilgisiz olarak tanımladıkları ortaya çıkmıştır.
Yeme bozukluğu şüphesi olan ergen ailelerinin öncelikle; pediatri, uzman psikolog ve çocuk psikiyatrisi gibi uzmanlara başvurması oldukça önemlidir. Gencin yeme tutum davranışları sorgulanmalı, yeme bozukluğu var ise gence özgü, uygun tedavi planı oluşturulmalıdır.