Cinsel istismar, kendisinden yaşça büyük birinin cinsel haz için çocuğu kullanması olarak nitelendirilebilir. Cinsel istismar yaşayan çocuklarda sıklıkla uyku problemleri, kaygı bozuklukları, fobiler ve fiziksel şikâyetler gözlenmektedir. Çocuklar cinsel tacize maruz kaldıklarında, hayata karşı büyük bir güven kırıklığı yaşarlar. Bu durumu saklamaları için genelde çocuklar tehdit edilir. Çocuklar genelde bu korku ve utanç duygusu, ailesi tarafından reddedilme korkusu, kendisi yüzünden ailesinin çevreye karşı zor durumda kalacağı düşüncesi veya ailenin istismarcı tarafından tehdit edilmesi nedeniyle yaşadıklarını sözel olarak ifade etmeyi tercih etmez. Çocukların yaşadığı tacizi anlatabilmesi için kendilerini güvende hissetmeye ihtiyaçları vardır. Ebeveynler bu noktada çocuğa şu mesajları veriyor olmalıdır:
- Çocukların bedenleri özeldir. Onların izni olmadan kimse onlara dokunamaz.
- Bu durumu anlattıklarında ebeveynler tarafından söylediklerinin doğru olduğu bilinecektir.
- Tacizin onların suçu olmadığı net şekilde aktarılmalıdır.
Taciz eden kişi eğer aileden biriyse, çocuğun yaşadığı durum daha karmaşık bir hal alır. Yaşadığı şokun etkisinden çıkmaya çalışan çocuk, bir de güvendiği kişinin kendisine bunu yapmış olmasından dolayı büyük bir hayal kırıklığı yaşar. Genelde çocuklar bu durumda kendilerini suçlu tutar ve yoğun bir utanç duygusu yaşarlar. Ceza almaktan da korktukları için tüm yoğun duyguları kendi içlerinde yaşamak zorunda kalır ve çaresizlik duygusuyla iyice sıkışmış hissederler.
Çocukların cinsel taciz yaşama ihtimalini azaltmak için önceden yapılabilecek bazı durumlar vardır. İlk olarak, çocuk kendi bedeniyle ilgili sınır koyabileceğini bilmelidir. Bu sınırlar, onun bedeniyle ilgilidir ve kimse ona hoşnut olmayacağı bir şekilde dokunamaz, sarılamaz. Çocuğun kendi içgüdülerine güvenmesi gerektiği öğretilmelidir. Eğer çocuk biri ona yaklaştığında ondan rahatsız oluyor ve içinden bir ses ona bir şeylerin ters gittiğini söylüyorsa, çocuk bu sese kulak vermelidir. Çünkü çocukların istemedikleri bu duruma karşılık beden duyuları belirli sinyaller verir. Çocuk bu sinyalleri algıladığında güvendiği bir ebeveynine bunu anlatacak cesarete sahip olmalıdır. Bu cesaret de çocuğun kendisine inanılacağı bilgisinden kaynaklanır. Çocuğa, yaşına uygun bir şekilde tacizle ilgili bilgi verilebilir. Tacizin, çocuğun yaşına göre nasıl başlarına gelebileceği çocuklara anlatılırsa bunun olmaması gereken bir şey olduğunu anlama ihtimalleri artar ve ebeveynlerine bu durumu daha rahat söylerler. Eğer çocuklara hayatlarının başka alanlarında hayır deme fırsatı verilirse, istemedikleri bir şeyi reddetme haklarının olduğunu öğrenmiş olurlar. İstemedikleri bir yiyecek ya da giyecek için söyledikleri bir hayır, tacize maruz kaldıklarında daha kolay reddetmelerini sağlar. Ayrıca çocuğu spora yönlendirmek fiziksel güçlenmesini arttırır. Taciz durumunda, çocuğun fiziksel gücüne güvenmesinin, hissettiği çaresizlik durumuna karşı koruyucu bir işlevi vardır.
Örnek alıştırma:
Çocuğun maruz kalabileceği farklı durumlarda ne yapabileceğini bilmesi için, aile içinde yapılabilecek bir uygulamadan söz edilebilir. Bu uygulamada aile bireyleri çeşitli durumlarla ilgili sorular sorar ve cevaplarlar. Sorulabilecek sorular şu şekilde olabilir:
-Ya sokakta yolunu kaybedersen ve tanımadığın biri seni evine götürmeyi teklif ederse?
-Ya biri sana istediğin çikolatayı verme karşılığında sana sarılmak isterse?
Böylelikle çocuk eğer böyle bir durumla karşılaşırsa neler yapabileceğine dair bir fikir geliştirir ve önlem alınmış olur.
Uzm. Klinik Psikolog Cangül Tokmaktepe
KAYNAKÇA
Bulut, S. (2007). Çocuk Cinsel İstismarı Hakkında Bir Derleme.
Levine, P., Kline, M. (2014). Ey Travma Bizden Uzak Dur.
Tıraşçı, Y., Gören, S. (2007). Çocuk İstismarı ve İhmali.