Anne babaların çocuklarında genellikle farkında olmadıkları bir kaygı kaynağıdır terk edilme korkusu. Bu korkunun tek başına birçok farklı kaygı ve korku şeklinde ortaya çıkmasından dolayı, tanımlama yaparak bu korkuyu fark etmek, çocuklardaki kaygıyla başa çıkabilmek adına önem taşımaktadır.
Terk edilme, bir çocuğun en büyük korkularındandır. Çocuk reddedildiğini hissettiğinde öfke duyar. Öfke ile birlikte ebeveynlerinden deyim yerindeyse intikam almak amacıyla, çocuğun suç işleme süreci görülebilir.
Çocuk hiçbir şekilde, öfkeyle ya da şaka yoluyla, terk edilmekle tehdit edilmemelidir. Dışarıda söz dinlemeyen bir çocuğa annesi veya babası bağırması, sıklıkla karşılaşılan bir durumdur: “Beni dinlemezsen, seni burada bırakır giderim!”. Bu cümle, çocuktaki terk edilme korkusunu harekete geçirmekle kalmaz, dünyada yalnız kalacağı korkusunu da körükler. Çocuklar bazen okula gitmek istemeyebilir, anne babasının onu okuldan almayacaklarından korkabilir ya da eve döndüklerini onları bulamayacağını düşünebilir. Ebeveyn bu durumda, sakin bir tutumla gerekli açıklamaları yaparak, çocuklarını geçici ayrılıklara hazırlayabilirler. Bazen anne babalar çocuktan ayrı kalmak zorunda kalabilir. Ama bunu onlara anlatmaktan kaçınabilir ve zorlanabilirler. Çocuktan alacakları tepkiden korkarak, o görmeden bakıcı veya akrabalarına emanet edip habersizce onu bırakabilirler. Çocuk, aslında bir açıklama olmadan terk edilmektedir. Oysa çocuklar ayrılığa önceden hazırlanırsa, oluşacak stresi atlatmaları daha kolay olacaktır. Küçük yaştaki çocuklara bu durum oyuncaklarla oyunlaştırılarak anlatılabilir. Ayrılık ve kavuşma sürecinin betimlenmesi, çocuğu ayrılığa hazırlamak ve bunun geçici olduğunu hatırlatmak, çocuğun endişelerinin önüne geçecektir.
Anne babanın, çocuğa küsmek, çocuğun kendilerine yaklaşma girişimlerini geri çevirerek reddetmek, çocuğu tehdit etmek, onu uzaklara göndereceğini ya da bırakıp gideceğini söylemek gibi davranışları, çocuklarda ruhsal açıdan ciddi hasarlara yol açar. Bu davranışlar tekrarlandığında, çocuk bağlama figürüne ihtiyaç duyduğunda ulaşıp ulaşamayacağı konusunda güvensizlik yaşar ve terk edilme korkusunu tetikler. Ayrıca çocuğun başka durumlara da korkuyla tepki verme eğilimini arttırır. Çocukların yaşı ne kadar küçükse, anneden ayrılma korkuları o kadar fazla olur. Bazen çocuklar, anneleri yokken bir şey yapamayacaklarını düşünürler. Bebeklikten itibaren ebeveynle oluşan bağlanmada, sağlıklı olan temel nokta, annenin ve babanın, çocuğa hem dış dünyayı inceleyebileceği, hem de gerektiğinde onu koruyacağı, geri dönüşler yapabileceği güven duyguları içeren bir ortam hazırlamasıdır. Aksi takdirde, aradaki güvensizlik duygusuyla oluşan çocuğun öfkeli davranışları, ebeveyn ve çocuk arasında belirsiz, kaygılı, kontrol edilemeyen, kırgınlık içeren duygulanımlara yol açacaktır.
Uzm. Klinik Psikolog Gökçehan Akoğuz
KAYNAKÇA
Arslan, E., Teze, S. (2016) Bağlanma Kuramı. Eğitim ve Psikolojiden Yansımalar. Çizgi Kitabevi. 71.
Ginott, H.G. (2008) Anne Baba ve Çocuk Arasında. Okuyan Us Yayınevi. İstanbul.