Geçmiş kuşaklardan farklı olarak çalışan anneler, çevresel destek mekanizmalarına sahip olmakta zorluk çekmeleri sebebiyle zamanla yalnızlaşmış, hem evle ilgili işler hem çocuk bakımı derken iş dünyasının da etkisiyle yorgunluk ve tükenmişlik belirtileri göstermeye başlamıştır. Diğer yüklerin hali hazırda olduğu bir yaşamda, iş hayatı da büyük bir yük gibi annenin omuzlarına eklenmiş hissi vermeye başlamıştır. Babalar da bir yandan çalıştıklarından, geniş ailelerdeki eski desteklere sahip olamayan çalışan anne, psikolojik olarak daha hassas hissetmeye başlamıştır.
Kuşaklar değişse ve babanın ev işleri ve bebek bakımında anneye destek olması beklense de, hala bu işlerin bir kadın işi olarak görülmesi söz konusu olabiliyor. Bunun sonucunda, annenin ev geçimine olan katkısıyla birlikte, bazı zorluklarla mücadele etmesi gerekebiliyor. Annenin işinden memnun olmaması, çocuğun bakımı ve güvenliği konusunda endişe duyması, çalışma şartlarının ağır ve stresli olması gibi sebeplerden dolayı, annenin, çevresi ve çocuğu arasındaki etkileşim olumsuz anlamda etkilenebilmektedir.
Çalışan veya ev hanımı annelerin desteklenmesi önemli bir konudur. Ev hanımlarının işe yararlılıkla ilgili varoluşsal sorunlarla baş etmelerinde, onların hayatına anlam katacak çalışmalara; çalışan annelerin de yüklerini azaltacak çalışmalara ağırlık vermek gereklidir. Babaların bu konuda destekçi olmaları, iş hayatında annenin psikolojik rahatlığı açısından önemlidir. İşinde mutlu olup, çocuğunun o yokken verilen bakımıyla ilgili endişeleri olmayan anneler, iyi bir ebeveyn rolüne sahip olabilirler. Annenin çalışması, çocuğunun kendi benliğini algılamasında da etkilidir. Çocukların mesleki anlamda motive olmasını destekleyeceğinden, annelerin çalışması çocukların onları model almasını da sağlamaktadır.
İş yaşamının olası olumsuz etkisini azaltmak için, aile bireylerinin birlikte olduğu akşam saatlerinde ve hafta sonlarında, hep birlikte yapılan etkinliklere vakit ayırmak iyi bir yoldur. Anne, günlük işlerini yaparken, çocuğun duyguları hakkında kendini ifade etmesini sağlamalı, gününün nasıl geçtiğiyle ilgili onunla konuşmalıdır. Bazen anneler suçluluk duygusuyla, işten her geldiklerinde hediyeler getirerek çocuklarını mutlu etmeye çalışarak hataya düşerler. Ancak unutulmamalıdır ki, annenin çalışma hayatıyla ilgili en önemli nokta, annenin çocuğu ile geçirdiği sürenin uzun veya kısa olması değil, çocuğuyla nitelikli zaman geçirmesi, onunla olumlu bir iletişim kurması, ona iyi bir model olması, onun güven, sevilme ve bağımsızlık ihtiyaçlarına cevap verebilmesidir.
Uzm. Klinik Psk. Gökçehan Akoğuz
KAYNAKLAR
Aktaş, Y. (1994). Çalışan Anne ve Çocuğu. Yaşadıkça Eğitim, 36, 7-11.
Polat, A. (2012). Çalışan Kadınlar ve “Süper-Annelik” Kavramı. Kongre Kitabı, 36.
Teber, M. (2015). Annenin Ruh Halleri. Hayykitap.