Sosyal beceriler, diğer bireylerle başarılı bir şekilde etkileşime girebilmek için gerekli kişilerarası yeterlilikler/güçlerdir ve normal yaşam için temel bir gereksinimdir. Yokluğu, yaşam süresi boyunca oluşan problemlerle ilişkilendirilir. Örneğin, çocukluk ve ergenlikte, sosyal beceri eksiklikleri, sosyal izolasyon, zayıf akademik başarı ve suç davranışları ile ilişkilendirilir. Yetişkinlikteki sosyal beceri eksiklikleri depresyon ve sosyal anksiyete ile ilişkilendirilir.
Sosyal beceri eğitimi hem çocuklar hem de yetişkinlere sosyal beceriler öğretmek için oldukça fazla –yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Çocuklar ve Ergenlerle Sosyal Beceri Eğitimleri
Akranlarıyla düşük seviyede sosyal etkileşim gösteren çocuklar, sosyal beceri eğitimi için temel adaylardır. Eğitim sonrası kazanımlar zaman içinde de sürdürülmüştür. Film modelleme, canlı akran modellemesi gibi yöntemler çocuklarla sosyal etkileşimi artırmada etkilidir. Bir vakada, zayıf sosyal becerileri olan 2 altıncı sınıf erkek çocuğuna düşük derecede akran etkileşimi olan 2 anaokulu erkek çocuğuyla sosyal beceri eğitimi uygulaması öğretilmiştir.
Anaokulu çocuklarının müdahale sonrası akranlarıyla olumlu sosyal etkileşimlerinde artış olmasının yanı sıra, 6. Sınıftaki çocukların da aynı şekilde etkileşimlerinde artış görülmüştür. Sonraki bulgu canlı model almanın potansiyel karşılıklı etkilerini gösteriyor; bir davranışı modelleyerek, model davranışta daha yeterli hale gelebilir. Bu fenomene benzer bir örnek, çocukları için “korkmayan” bir model olarak ebeveynlerin kendi korkularının üstesinden gelmeleri olabilir.
Zayıf sosyal etkileşim becerileri sosyalleşmenin kendileri için çok önemli olduğu ergenler için de ciddi bir sorundur. Sosyal beceri eğitimi, agresif ve yıkıcı davranışları olan ergenlerde de faydalıdır.
Sosyal beceri eğitimi ayrıca özel ihtiyaçları olan çocuk ve ergenlerde de başarıyla ele alınmıştır. Örneğin, kanser tanısı almış çocuklardan sosyal beceri eğitimi almış olanlar, sınıf arkadaşlarından ve öğretmenlerinden daha fazla sosyal destek aldıklarını rapor etmişlerdir. Benzer şekilde, konuşma ve duyma bozuklukları olan ergenler de sosyal beceri eğitimlerinden faydalanmışlardır ve sonra yeni edinilen becerilerinin kullanımını korumak/sürdürmek için öz-kontrol stratejileri (öz-değerlendirme gibi) kullanabilmişlerdir.
Sosyal beceri eğitimi, sadece çocuklar ve ergenler için uygun değildir. Örneğin, yaşlı bireyler belli sosyal beceriler için eğitimden faydalanmıştır. Yalnızlık duygularını azaltmak için iletişim becerileri geliştirmek amacıyla destek alabilmektedirler.
Klinik Psikolog Gökçehan Akoğuz
KAYNAKÇA:
– BACANLI, H. (1999). Sosyal beceri eğitimi. Ankara, Nobel.
– SAMANCI, O., & Ziya, U. Ç. A. N. (2017). Çocuklarda sosyal beceri eğitimi. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 21(1), 281-288.
– Uzamaz, U. F. (2000). Ergenlerde sosyal beceriler ve değerlendirme yöntemleri. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 6(6).