Travmatik olaylar genellikle fiziksel şiddet, kaza, doğal afet, savaş veya cinsel tacizi içerir. Çocuklar ya da gençler bu olayları kendileri yaşamış olabilir ya da başkalarının başına geldiğine şahit olabilirler. Bir çocuğun veya gencin travma sonrası stres bozukluğu geliştirip geliştirmediği, travmanın ciddiyeti, ne sıklıkta meydana geldiği, ne kadar uzun sürdüğü, ölüm riski içermesi ve aile üyelerinin olaya nasıl tepki vereceği gibi birçok faktöre bağlıdır. Travma sonrası stres bozukluğu olan bir çocuk veya ergen travmanın etkisinden kaçamayacağını hisseder. Onlara olayı hatırlatan insanlardan veya durumlardan kaçınmaya çalışırlar. Bazen olayın anılarını ya da geri dönüşlerini deneyimleyebilirler ya da bu konuda çok gerçek hissettiren kâbuslar yaşayabilirler.
Çocuklarda ve Gençlerde Sık Görülen Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
- Travmatik olayı hatırlatmalarını sağlayan durumlardan kaçınma
- Travma hakkında kâbuslar veya geri dönüşler yaşamak
- Uyku düzeninde bozulma
- Dürtüsel veya agresif davranma
- Sık sık gergin veya endişeli hissetmek
- Odaklanmada zorluk yaşamak
Çocukların yaşadıkları travmayla baş edebilmeleri için ebeveynlerinin yaklaşımları oldukça önemlidir. Araştırmalara göre, tutarlı ve destekleyici bir aile ortamına sahip olan çocuklar travma ile daha etkili şekilde baş etmektedir. Ebeveynler ile birlikte çocuğun etrafındaki önemli yetişkinlerin tavrı da bu süreçte etkili olmaktadır. Eğer travmatik olaya aile üyelerinin hepsi birlikte maruz kaldıysa, ebeveynler de kendi sorunlarıyla uğraşırken çocuğu ihmal edebilirler. Travma yaşamış çocuğun sakinleşebilmesi için, ebeveynlerinin desteğine ihtiyaç vardır. Ebeveynler bu noktada nasıl davranacağı ya da nerden başlayacağı konusunda kafa karışıklığı yaşayabilir. Çocuğa destek olmak için ilk adım, çocuğu dinlemek ve belirtilerini fark etmektir. Destekleyici arkadaş ve akraba çevresinden yardım almak ebeveynlerin de kendilerini yalnız hissetmemelerini sağlar. Çocuğun travmayı kabullenmesi ve travmanın etkilerinden kurtulması için yardım etmek önemlidir.
Ailenin işlevsel problem çözme ve güçlü iletişim becerilerine sahip olması, çocuğun ruh sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Çocuğun travma yaşamadan önceki rutinlerini devam ettirmek, çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar. Çocuklar ebeveynlerin de yaşadıkları zor olaylarla nasıl baş ettiklerini modelleyerek kendi baş etme becerilerini de geliştirmeye başlayacaklardır.
Uzm. Klinik Psikolog Cangül Tokmaktepe
KAYNAKÇA