İdeal bir romantik ilişki, çiftlerin birbirlerinin duygusal ihtiyaçlarını fark etmesi ve karşılaması, bu ilişkiyi devam ettirmeye istekli olması ve bunun için çabalaması olarak tanımlanabilir. Romantik bir ilişkide beklenen, eşin desteğini ve güvenini hissetmektir. Araştırmalara göre, sağlıklı bir ilişki içinde bulunan insanlar kendini daha değerli ve yeterli hissetmekte, yaptıkları işlerde kendilerine daha çok güvenmektedir. Bağlanma ihtiyacı, bebeklerin dünyaya geldikleri andan itibaren başlar. Bebeklik döneminde ebeveynlere karşı olan bağlanma ihtiyacı, ergenlikte arkadaşlara, yetişkinlikte ise romantik ilişkilere olan ihtiyaca dönüşür. Yetişkinlik dönemindeki romantik ilişkiler, daha uzun sürelidir ve aileden ayrılmayla birlikte, hayatını geçireceği bir eş arayışını da içerir.
Kişiler arasındaki çekim sayesinde bir ilişki başlar. Bu çekimin oluşmasının bazı nedenleri vardır. Karşıdakini anlayabilme, kendini ve duygularını ifade edebilme, güvenilir olma gibi karakter özellikleri, çekimi sağlayan özelliklerdendir. Fiziksel görünüm, ilk başta karşı cinsi etkilemekte önemli görünebilir. Ancak bulgulara göre, sadece fiziksel çekim nedeniyle başlanılan ilişkilerin yeterince tatmin etmediği görülmektedir. Benzer düşünce yapısına sahip kişilerin birbirlerine daha çekici geldiği bilinmektedir. Ayrıca birey, karşıdaki kişi tarafından duygusal ihtiyaçlarının karşılanacağını, değer göreceğini hissediyorsa, bu da iki kişi arasında çekime neden olabilir. Fiziksel olarak yakın olma da yakınlaşma ihtimalini arttır. Kişiler sürekli birbirini görüyorsa, aralarında bir çekim olasılığı yüksektir. Genelde ilişkiler fiziksel çekim ile başlar; eşlerin birbirlerine sosyal olarak da uyumlu olduklarını fark ettiklerinde gelişir ve güçlenir. Ancak her zaman ilişkiler bu kadar kolay devam etmeyebilir, ilişkiyi etkileyen başka pek çok faktör vardır.
Romantik ilişkilerin gelişmesini sağlayan bazı önemli özellikler vardır. İlki, güven duygusudur. Eğer kişi, eşinin duygusal ihtiyaçlarını karşılayacağına ve zor zamanlarında yanında olacağına inanıyorsa, güven duygusunu hisseder. Eşler arasında yakınlık, paylaşımla artar. Eşinin yaşadıklarına duyarlı olan, empatiyle yaklaşan çiftlerde yakınlık artar ve bu da ilişkiyi güçlendirir. İlişkiden alınan tatmin ne kadar fazlaysa, o ilişki o kadar gelişecektir. Kişi, ilişki içinde ne kadar olumlu deneyim yaşarsa, doyumu o kadar fazla olur. Bununla birlikte, kişi ilişki için ne kadar emek veriyorsa, onun karşılığını görmek ister. Gösterdiği çabanın karşılığını alamadığını düşündüğünde, ilişki yeterince güçlenmeyebilir. Çift olunduğunda, kişinin bireysel ihtiyaçlarıyla birlikte eşinin ihtiyaçlarını da ne kadar göz önünde bulundurduğu önemli hale gelir. İlişkideki çatışmaların çözülme biçimi de, ilişkinin gelişimini etkiler. Çatışmalara çözüm odaklı yaklaşan çiftlerde, ilişkinin daha fazla güçlendiği gözlenmektedir.
KAYNAKÇA
Atak, H., Taştan, N. (2012). Romantik İlişkiler ve Aşk.
Morsünbül, Ü., Çok, F. (2011). Bağlanma ve İlişkili Değişkenler.
Solmuş, T. (2008). Bağlanma ve Aşkın İki Yüzü.
