Anne sütü bir bebeğin hayatını idame ettirebilmesi ve gelişimini sürdürebilmesi için en önemli kaynaklardan biridir.
UNICEF, Dünya Sağlık Örgütü ve UNESCO tarafından hazırlanmış olan bebeklerin beslenmesi üzerine tavsiye raporuna göre,
- Emzirmeye ilk yarım veya bir saat içinde başlanması gerekir.
- Bir bebek ilk 6 ay sadece anne sütü almalıdır.
- 6 aydan sonra en az 2 yaşına kadar tamamlayıcı besinlerle birlikte emzirme sürdürülmelidir.
Anne sütünün faydaları arasında başka neler vardır?
Emzirme, bebeğin fiziksel ve duygusal gelişiminde önemli katkıya sahiptir. Anne-çocuk arasındaki ten temasının sağlanması için ve dolayısıyla da anne-çocuk arasında sağlıklı duygusal bağın oluşumu için oldukça önemlidir. Aynı zamanda fizyolojik olarak da pek çok faydası var. Bebeğin beyin gelişimine önemli katkıları vardır. Hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı koruyucu ve tedavi edicidir.
Anneden sağlıklı ayrılma süreci
Ayrışma, bir çocuğun psikolojik gelişimi için en önemli gerekliliklerdendir. Ayrılma da çocuğun anneyle bir ve bütün olma halinin sona ermesi ve anneden ayrışarak bir birey olduğunun bilincine varması anlamına gelmektedir. Ayrışmanın 0-2 yaş döneminde gerçekleşmesi beklenir ve yaşamın ileriki dönemlerine dek sürer. Memeden ayrılma süreci de bir çocuk için anneden hem fiziksel hem de duygusal olarak ayrışma anlamına gelmektedir ve bu nedenle de doğru zamanda ve doğru şekilde ayrışma gerçekleştirilmelidir.
2 yaşa kadar anne sütü almanın öneminden bahsedilmiştir, ancak memeden ayrılmanın kesin bir yaşı yoktur. Anne ve çocuk duygusal anlamda hazır olduklarında memeden ayrılma süreci aşamalı olarak sonlandırılmalıdır. Yani, çocuğun memeden birdenbire kesilmemesinde fayda vardır. Örneğin günde dört kez emzirmeden ikiye, sonra bire düşürerek ve her bir süreyi bir hafta sürdürerek, toplamda minimum bir ay gibi bir zamanda süreci sonlandırmanız önerilebilir.
Anne, çocuğunu gözlemleyerek ve emmeye duyduğu sıklığı değerlendirerek bu süreci sonlandırmak için en uygun zamana karar verebilir. Eğer bebek iki yıl boyunca anne sütü aldıysa ve memeye karşı ilgisi azaldıysa, bu konuda anne ısrarcı olmamalıdır. Aynı zamanda, annenin yaşayacağı en ufak hassasiyeti ve kaygıyı çocuğuna yansıtması, sürecin tekrar başa dönmesine ve çocuğun da anneden ayrışmasında tereddüt yaşamasına neden olabilir. Dolayısıyla, eğer annede önemli bir hassasiyet varsa, memeden kesme süreci bir süreliğine, anne hazır olana dek ertelenebilir.
Memeden kesme döneminin çocuğun belirli kritik dönemlerine denk getirilmemesi önerilir. Örneğin; 2-3 yaş civarı gözlemlenen “2 yaş sendromu” olarak tanımlanan gelişim ataklarının zirve yaptığı dönemlere, tuvalet eğitimi dönemine, taşınma, annenin işe başlaması, bir kardeşin dünyaya gelmesi, bakıcı değişikliği gibi önemli değişimlerin olduğu bir döneme denk getirilmemesine özen gösterilmelidir. Sonuç olarak, başlangıçta bebeğin memeyi emmeye alışmasına zaman tanınması gibi, sonlandırmada da bebeğin emmeyi unutmasına, daha az emmeye ve daha sonrasında da hiç emmemeye alışmasına zaman tanımak gerekir.
Klinik Psikolog Işık Dilayla Elgin
KAYNAKÇA:
– Güler, P. (2021). Anne Sütü ve Emzirmenin Önemi Hakkında Her Şey, İstanbul: Hayykitap.
– Yılmaz, F. Sütü ile Beslenmeyi Bırakmaya Neden Olan Faktörler ve Emzirme Süresinin Anne-Çocuk Bağlanmasına Etkisi. Yüksek Lisans Tezi, Maltepe Üniversitesi, 2017.
– Krol, K. & Grossman, T. (2018). Psychological Effects of Breastfeeding on Children and Mothers. Max Planck Institute for Human Cognitive and Brain Sciences, 61, 977–985.