fbpx

Öfkenizin Sebebi Mükemmeliyetçilik Algınız Olabilir Mi?

Mükemmeliyetçilik dendiğinde aklımıza olumlu ya da olumsuz bir takım özellikler gelmektedir. Mükemmeliyetçilik, yüksek standartlara ve başarıya ulaşmak için gerekli olan bir özellik olarak düşünülebilirken, işlerin gecikmesine yol açan ve kişiyi yoran bir dezavantaj olarak da düşünülebilmektedir. Son dönemlerde araştırmalar, mükemmeliyetçiliği “olumlu mükemmeliyetçilik” ve “olumsuz mükemmeliyetçilik” olarak ikiye ayırmaktadır. Olumlu mükemmeliyetçiler, amaçlarına ulaşmak adına sistematik bir şekilde çaba harcarlar. Amaçlarına ulaşamadıklarında ise büyük hayal kırıklıkları yaşamazlar.  Bunun yanında olumsuz mükemmeliyetçiler, beklentilerini gereğinden fazla yüksek tutarlar ve bu beklentilerine ulaşmak için aşırı kaygı duyarlar. Hedefledikleri aşamaya ulaşamadıklarında ise kendilerini tam anlamıyla berbat hissederler. Olumsuz mükemmeliyetçi kişiler, beklentilerine uymayan bir durumla karşılaştıklarında öfke duygusunu yoğun bir biçimde hissedebilirler. Bununla beraber karşılaştıkları bir duruma yönelik gereğinden fazla eleştirel bir tutum da sergileyebilirler.

Araştırmalara göre, öfke de tıpkı mükemmeliyetçilikte olduğu gibi olumlu ya da olumsuz anlamda ortaya çıkabilmektedir. Öfke, aslında hepimizin hayatında yer edinen, doğal ve sağlıklı duygulardan biridir. Ancak öfkeyi kontrol edemediğimiz durumlarda işler kontrolden çıkar ve kişinin hayatını olumsuz anlamda etkilemeye başlar. İsteklerimizin ve ihtiyaçlarımızın engellenmesi, haksızlığa uğramak ya da kişinin kendisine yönelik bir tehdit algıladığı durumlarda, öfke ortaya çıkabilmektedir.

Öfkenin kişinin sahip olduğu inançlar çerçevesinde geliştiği söylenebilir. Kişi kendi inançları doğrultusunda, öfkelenmeyi seçer. Aslında öfkenin olayla tam anlamıyla bir ilgisi yoktur. Yani kişinin olayı nasıl yorumladığı ve olay karşısındaki düşünceleri onun kızgınlığını belirleyen en önemli noktadır. Örneğin, günlük yaşamınızda yaşanan bir olaya karşılık sizin ve arkadaşınızın farklı tepkiler ortaya koyduğunu çoğunuz fark etmişsinizdir. Ya da başka bir örnekte; yorucu bir günün ardından eve gelen bir anneyi düşünelim. Çocuğunu uyutmak için karyolaya götüren anne, birkaç dakika sonra çocuğunun sesini duyup kapıyı açtığında, onun karyolasından çıkmış olduğunu görüyor. Anne bu durum karşısında çocuğunun sürekli sorun çıkardığını düşünüp sinirlenebilir. Bunun yanında karyolasından çıkan çocuğuna bakıp “ilk defa karyolasından çıktı. Çocuğum büyüyor.” Diyerek de sevinebilir. Aslında bu örnekte de görüldüğü gibi olaylar karşısında yorumlayış biçimimiz bizim öfkemizin temelini oluşturur. Mükemmeliyetçilik algısında da, kişi beklentileri ve olayları yorumlayış biçimi daha farklı olacağından öfke davranışına daha yatkın olabilmektedir.

Olumsuz mükemmeliyetçiliğe sahip kişiler, olası bir başarısızlıktan sonra üç olumsuz duyguyu yaşayabilmektedir.  Kişi bu üç duygu olarak öfke, kaygı, depresyon şeklinde süregelen ve birbirini besleyen duyguları yaşamaktadır. Buna göre, olumsuz mükemmeliyetçilik ile kişi başarılı olmak için yoğun bir kaygı duyar. Beklentileri gerçekleşmeyince, yoğun depresyon ve öfke dönemlerine giriş yapar. Bu durum da kişide, kırılamaz bir döngü halinde devam etmektedir.  Yine çeşitli araştırmalar da mükemmeliyetçilik ile öfke arasında ciddi bir bağlantı olduğunu ortaya koymaktadır.

 

 

 

KAYNAKÇA

  • Türk, F. (2016, Haziran) Bilişsel-Davranışçı Yaklaşıma Dayalı Olarak Uygulanan Öfke Kontrolü Programlarının Etkililiğinin Değerlendirilmesi: Bir Meta-Analiz Çalışması. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 9-43, 1522-1531

  • Karataş, Z. (2009) Bilişsel Davranışçı Teknikler Kullanılarak Yapılan Öfke Yönetimi Programının Ergenlerin Saldırganlığını Azaltmadaki Etkisi. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 26, 12-24

  • Kökdemir, H. (2003) Öfke ve Öfke Kontrolü. Pivolka, 3, 7-10

  • Başol, G. Zabun, E. (2014) Seviye Belirleme Sınavında Başarının Yordayıcılarının İncelenmesi: Dershaneye Gitme, Mükemmeliyetçilik, Ana-Baba Tutumu ve Sınav Kaygısı, Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri. 14(1), 63-87.

  • Önder, F. C. Kırdök, O. (2009, Aralık) Ön Ergenlerin Olumlu-Olumsuz Mükemmeliyetçilik Düzeylerinin Anne-Çocuk İlişkisini Algılamaları Açısından İncelenmesi. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 5(2), 263-274.

  • Burns, D.(2006) İyi Hissetmek. İstanbul:Psikonet Yayınları

 

Randevu Al Hemen Ara
WhatsApp'tan bize yazın

Bu kapanacak 0 saniye