İlkel çağlarda fiziksel metabolizmalarımız stres durumlarında savaş ya da kaç tepkisi verirdi. Bu da bizi tehlikelerden koruyan çok önemli bir mekanizmanın temel basamağını oluştururdu. Tehlike anında savaşacak ya da kaçacak enerji sağlanması ise hormonların ve beynin kontrol ettiği ve halen aslında vücut kimyamızda işleyen bir sistemdir. Savaşmak ya da kaçmak için enerjiye ihtiyaç duyarız. Bu sistem vücutlarımıza eski zamanlardan bu yana tehlike anında bize fiziksel güç üreten ve sistemli çalışan bir mekanizma. Günümüz tehlikeleri, günümüz stres kaynakları ise artık eski zamanlardan bambaşka. Şimdilerde ergenlerin ve biz yetişkinlerin temel stres kaynaklarımız çoğunlukla zamana karşı yarışmayı, performans kaygılarını, sosyal ve ilişkisel sorunları içeriyor. Tehlikenin tipini ayırd etmeksizin saat gibi çalışan vücut mekanizmamız ise bize bu sorunlar karşısında harcanmaya hazır bir enerji ve güç bütünü üretiyor. Harcayamadığımızda ise o enerji ve güç içimizde bize yeni bir stres kaynağı olarak geri dönüyor.
İşte tam da bu mekanizma nedeniyle stresli ve kaygılı dönemler geçiren ergen ve yetişkinlerin bu fiziksel enerjiyi kanalize etmelerini sağlayacak spor dalları büyük önem kazanıyor. Sporla birlikte harcanan güç ve enerji bize mutluluk ve ruhsal denge olarak geri dönüyor.
Sporun ruhsal dengeye olan katkıları hakkında pek çok araştırma mevcut, örneğin, Tayland’da 2005 yılında yapılan bir araştırmada düzenli spor yapmanın depresyon üzerindeki etkileri araştırılmış ve düzenli sporun depresif belirtilerin azalmasına anlamlı düzeyde katkı sağladığı bulunmuştur. Yine benzer bir araştırma 2002 yılında Almanya’da yapılmış ve spor yapanların yapmayanlara göre anlamlı şekilde daha az alkol tükettiği, daha olumlu kendilik imajlarına sahip oldukları ve daha düşük anksiyete ve depresyon düzeyleri gösterdikleri ortaya konmuştur. Ülkemizde 2006 yılında yapılan bir araştırmayla da spor yapanların benlik saygılarının spor yapmayanlara göre ciddi oranda yüksek olduğu belirlenmiştir.
Atalarımızdan bize miras kalan ve stres durumlarında ürettiğimiz fiziksel enerjinin doğru kullanımının ruhsal süreçlerimize katkı sağladığı açıktır. Bu nedenle hem çocuk ve ergenlerin spora yönlendirilmesini hem de yetişkinler dünyasında sporun yaygınlaştırılmasının toplumsal ruhsal huzur açısından önem taşıdığına inanıyoruz.
Kaynakça:
Alpaslan H.A., Ergen Ruh Sağlığı ve Spor, Kocaeli Tıp Dergisi, 13 (3), 2012
Gün E., Spor Yapanlarda ve Spor Yapmayan Ergenlerde Benlik Sayıgısı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi, 2006
Günay M., Spor Fizyolojisi, Gazi Kitabevi, Ankara, 2001