Aşırı koruyucu anneler kimdir? Toplumumuzda ebeveynlerin en hatalı tutumlarından biri, aşırı koruyucu olmalarıdır. Ebeveynlerin aşırı koruyucu olması demek, çocuğun başına gelebilecek olası tehlikelerden onu korumak amacıyla onun her türlü işini yapmaya çalışmak, çocuğa olması gerekenden fazla bir ilgi göstermek ve onu fazla kontrol altında tutmak demektir. Bu abartılmış ilgi, müdahalecilik ve aşırı korumacılık daha çok anne-çocuk ilişkisinde gözlenmektedir.
Bir annenin, çocuğu üzerinde aşırı koruyucu olma gibi olumsuz bir tutuma sahip olmasının altında bazı etmenler yatmaktadır. Telafi etme amacı bunlardan olup, anne kendi çocukluğunda yaşayamadığı duyguları telafi etmek için çocuğu aşırı koruyan bir hale bürünür. Ya da kendisinin ilişki boyutunda bir doyumsuzluğa sahip olması onu telafiye itebilir. Annenin kaygılı yapısı da bu durumda etkilidir.
Annenin amacı çocuğu korumak olsa da, bu olumsuz tutum çocuğun ruhsal gelişiminde problemlere neden olur. Annenin aşırı koruyucu tutumu, çocukların kendilerine yetebilen, kendilerini kontrol edip yönetebilen, bireyselliklerinin farkında olan özerk bir birey olmalarını engeller. Anne ile çocuğun ilişkisi, iç içe geçtiğinde, çocuk anneye bağımlı hale gelir ve kendi gücünü kanıtlayamaz. Büyümeyen, annelerin hala bebek gibi davrandığı, korumaya çalıştığı çocuklar, toplum içinde büyük olasılıkla zorluklarla karşılaşırlar. Çocuk ruhsal gelişimini tamamlamakta zorluk yaşayacağından bu hem onun arkadaşlık ilişkilerine hem de akademik hayatlarına yansır. Aile içindeki ilişkiler de bu tutumun ortaya çıkmasında etkili olabilir. Örneğin babanın çocuğa ya da ailesine karşı ilgisiz bir tavırda olması veya babanın fazla agresif bir tutumda olması, annenin çocuğa karşı aşırı koruyucu bir tutum geliştirmesine ve çocuğa aşırı düşkün davranmasına sebep olabilir. Annenin çocuğun duygusal dünyasındaki eksiklikleri gidermek şeklindeki niyeti iyi olsa da, ilginin aşırıya kaçması çocuk için olumsuzluklara sebep olmaktadır. Duygusal olarak kendisini yalnız hisseden bir anne de, çocuğa aşırı özveri göstererek çocukla olan ilişkisinde bu yalnızlığını tolere etme yoluna gidebilmektedir.
Annenin aşırı koruyucu tutumu ve çocuğu denetlemesi, çocuğun duygusal ve sosyal gelişiminde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Etkili ve sağlıklı karar verme sürecinde de etkili olan bu durum, çocuğun özgüven eksikliğiyle mücadele etmesine sebep olur. Anneler gereğinden fazla müdahale etmeyerek, çocuklarını desteklemeye yönelik davrandıklarında, çocuklar kendileriyle barışık bir birey olarak, kendine güvenen, uyumlu bir kişilik geliştirerek kendilerini ortaya koyabilmeleri ve kendilerine yeter hale gelebilmeleri söz konusu olabilir.
KAYNAKÇA
Eldeklioğlu, J. (2016). Karar stratejileri ile ana-baba tutumları arasındaki ilişki. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 2(11).
Kandır, A., Alpan, U. Y. (2008). Okul öncesi dönemde sosyal-duygusal gelişime anne-baba davranışlarının etkisi. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, 14(14).
Özdemir, O., Özdemir, P. G., Kadak, M. T., & Nasıroğlu, S. (2012). Kişilik gelişimi. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 4(4).
Yavuzer, H. (2010). Anne Olmak. Remzi Kitabevi.
Diğer yazılarımızı okumanızı öneririz.
Ergenlikte Ani Ruh Hali Değişimleri